Yaşamın her alanını önlenemez biçimde etkileyen dijital dönüşüm, günlük yaşamımızı tamamıyla değiştirmekte, yeni alışkanlıklar hatta bağımlılıklar yaratmaktadır. Ticari ilişkiler üzerindeki etkisine ayak uyduracak hızla olmasa da, kamu hizmetlerinin görülmesinde ve uluslararası ilişkilerde dijital dönüşüm ciddi paradigma değişikliklerine neden olmakta, 2000’li yılların başında küreselleşme ile değişen değerler ve dengeler, şimdi de teknolojik gelişmelerle değişmektedir.
Bu teknolojik dönüşümün toplumsal ve hukuki sonuçları elbette olacaktır. Genom teknolojileri; genetik verilerin toplanması, kullanılması, saklanması gibi insan sağlığı ve geleceğiyle ilgili konular teknolojik gelişmelerin etkilediği konuların başında gelmektedir. Bu konularla ilgili tartışmalar da etik, hukuk ve politika alanlarını birlikte ilgilendirmektedir.
Dijital dönüşümle tartışılmaya başlanılan:
• Yapay zeka (“YZ”) kullanımında mülkiyet, sorumluluğun niteliği, kapsamı, nedensellik bağı;
• Veri tabanlı iş ve sektörlerde ortaya çıkan çeşitli hukuki meseleler;
• Büyük veri kullanımı, veri paylaşımının hukuki sonuçları, kişisel verilerin korunması;
• Siyasi motivasyonlu siber suçlar da dahil olmak üzere, siber suçların tanımlanması ve önlenmesi;
• Nesnelerin internetinde gizlilik ve güvenliğin sağlanması;
• Örneğin Uber, Airbnb,Booking gibi platformalarla gündeme gelen rekabet hukukunun veri temelli piyasalarda uygulanması gibi konularda hukukun rolü daha iyi anlaşılmaktadır.
YZ’nin otomotiv sektöründe kullanılmasında “sürücüsüz araçların yaptığı kazalarda ortaya çıkan zarara kimin katlanacağı sorusu”, YZ’nın neden olduğu hukuki sorunlar arasında çözümü en öngörülebilir olanlar arasındadır.
Bu sorunun, hukuk sistemlerinin sorumluluk, tazminat gibi hukukun tarihi kadar eski olan kavramlarıyla çözümlenebilir olduğu düşünülebilir. Nitekim sorumluluğun araç sahibi veya sigorta şirketinde değil, yazılım şirketi ile otomobil üreticisinde olması gerektiği görüşünden hareketle, bu teknolojiyi kullanan bazı şirketler, sürücüsüz araçların neden olacağı kazalarda, belirli koşullarla sorumluluğu üstleneceklerini şimdiden kamuoyuna duyurmaya başlamış1, hukuk sistemlerinde YZ’den kaynaklanan zararlar bakımından, sorumluluğun kapsamına ilişkin düzenlemelere yönelik çalışmalara başlanmıştır.
Hukuk sistemlerindeki mevcut kurum, kavram ve değerlerle dijital teknolojilerin düzenlenip denetlenmesi mümkün olabilecek midir? Bu dönüşüm içinde hukuki kavram ve tanımların nasıl etkileneceği ayrı bir tartışma konusudur. Hukuk tanımları, kavram ve deyimleri hiç değişmeden kalan kavramlar değildir. Şüphesiz her alan gibi hukuk da bu dönüşümden etkilenmektedir.